Hz.Mehdi ve Zuhur Alametlerinin Sırrı
Çünkü O, fesat ve zulüm ile savaşacak, insanlara temiz ve ümit dolu bir hayat sunacak ilahi bir program ile yeryüzünü aydınlatacaktır. Eğer insanlar imama olan ihtiyacı derk edebilseler, bunu derk ettikten sonra da onun zuhuru için ortamı hazırlamaya çalışsalar ve engelleri yolundan kaldırsalar; işte o zaman zuhur gerçekleşecektir...
Peygamber efendimiz (s.a.a.) ahir zamanı ve zuhurdan önceki dönemi şöyle anlatmaktadır:
“Müminlerin zulmün şerrinden ve fesattan kaçıp sığınacak bir yer bulamayacakları bir zaman gelecektir. İşte böyle bir dönemde Allah azze ve celle, benim ailemden ve Ehl-i Beyt’imden (a.s) birini gönderecektir.”[1]
Zuhur Alametleri
İmam Mehdi’nin (a.f) evrensel kıyamının alametleri ve nişaneleri vardır. Bu nişaneleri bilmek çok önemlidir. Bu alamet ve nişaneler, Muhammed’in (s.a.a) soyundan olan kurtarıcı Mehdi’nin (a.f) zuhurunun müjdeleyicileridirler.
Onlardan her birinin oluşması ve gerçekleşmesi bekleyiş içinde olan kişilerin kalplerindeki zuhur ümidini daha da alevlendirecektir. Bu alametler; düşmanlar ve sapık yol yolcuları için, kötü işlerden ve fesattan el çekmeleri için bir hatırlatma ve uyarı niteliğindedir.
Aynı zamanda bu nişaneler; bekleyiş içinde olan kişileri zuhuru derk edip masum imamın (a.f) safında ve onun yanında mücadele etmek için hazırlamaktadır. Gelecekte olacak olayları bilmek de, ileride karşılaşacağımız zorluklar karşısında daha iyi mücadele vermek için kendimizi hazırlamamızda yardımcı olacaktır.
Aynı zamanda bu nişaneler Mehdi olduğunu iddia eden yalancıların tanınmasında da en iyi ölçüdürler. Mehdi olduğunu iddia eden kimse bu alamet ve nişaneleri taşımıyorsa çok rahat bir şekilde onun yalancı olduğunu anlarız.
Masum imamların (s.a) rivayetlerinde zuhur için birçok nişaneler zikredilmiştir. Bu nişanelerin bir kısmı normal ve tabii olaylardır. Bir kısmı ise mucizeye benzeyen olağan üstü olaylardır.
Bu nişaneler arasından öncelikle muteber kaynaklarda bulunan meşhur hadisleri zikredeceğiz. Konumuzun sonunda da diğer nişaneleri kısa bir şekilde sıralayacağız.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Kaim’in (kıyamının); Süfyani’nin ortaya çıkışı, Yemenlinin ortaya çıkışı, gökten bir sesin işitilmesi, Nefs-i Zekiye’nin öldürülmesi ve Beyda’da yerin çökmesi olmak üzere beş alameti vardır.”[2]
Bu rivayette adı geçen beş alamet, birçok rivayette ve birçok defa tekrar edilmiştir. Bu olayların ayrıntıları bizler için kesin olmasa da elimizden geldiği kadarıyla açıklayamaya çalışacağız:
Süfyani’nin Ortaya Çıkışı
Süfyani’nin ortaya çıkışı birçok rivayette nakledilmiş ve zuhur alametlerinden olduğu bildirilmiştir. Süfyani, Ebu Süfyan’ın soyundan gelmektedir. İmam Mehdi’nin (a.f) zuhurundan kısa bir süre önce Şam bölgesinde kıyam edecektir. Kan dökücü bir insandır. Öldürmekten ve savaştan çekinmeyen birisidir. Düşmanlarına karşı çok feci bir şekilde davranacaktır.
İmam Sadık (a.s) onu şöyle anlatmaktadır:
“Eğer Süfyani’yi görsen, insanların en alçağını görmüşsün demektir.”[3]
Recep ayında kıyam edecektir. Şam bölgesini ve etrafını ele geçirdikten sonra Irak’a saldıracaktır. Orada büyük katliamlar yapacaktır.
Rivayetlere göre Süfyani’nin ortaya çıkışı ile ölümünün arasındaki zaman on beş aydır.[4]
Hasf-i Beyda
Hasf; “Çökmek” anlamına gelir. Beyda ise; Mekke ve Medine arasında ki bölgeye denir.
Hasf-i Beyda’dan maksat; Süfyani, İmam Mehdi’nin (a.f) ordusuyla savaşmaları için Mekke’ye doğru bir ordu gönderecektir. Gönderdiği ordu, Beyda bölgesine ulaşınca mucizevî bir şekilde yerin içine gömülecektir.
İmam Bakır (a.s) bu konu hakkında şöyle buyurmuştur:
“Mehdi’nin (a.f) Mekke’ye doğru gittiği haberi Süfyani ordusunun komutanına ulaşacaktır. O da, onun izini bulmaları için bir ordu gönderecektir. Fakat onu bulamayacaklar... Süfyani ordusu Beyda’ya ulaşacak ve tam o sırada gökten şöyle ses işitilecektir: “Ey Beyda! Bu kavimi yok et.” (Beyda) çölü de onları toprağın içine çekecektir.”[5]
Yemenlinin Ortaya Çıkışı
Yemen’de ortaya çıkacak bir komutanın kıyamı da zuhur alametlerindendir. Bu olay, kıyamdan kısa bir süre önce gerçekleşecektir. Yemenli salih ve mümin bir insandır. Fesat ve kötülüklere karşı kıyam edecektir. Var gücüyle kötülükler ve fesada karşı savaşacaktır. Elbette kıyamının ayrıntıları ve detayları hakkında elimizde net bilgiler bulunmamaktadır.
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmaktadır:
“(Mehdi’nin (a.f) kıyamından önce açılan )Bayrakların içindeki tek hidayet bayrağı, Yemenlinin bayrağıdır. Çünkü sizi sahibiniz olan Hz. Mehdi’ye (a.f) davet edecektir.”[6]
Gök Sesi
Zuhurdan önce yaşanacak olaylardan ve alametlerden birisi de gökten bir sesin duyulmasıdır. Bu ses, bazı rivayetlere göre Cebrail’in (a.s) sesidir. Ramazan ayında duyulacaktır. Genel ıslahçının kıyamı, evrensel bir inkılâp olacağından ve herkesin bu inkılâbı beklemesinden dolayı; İnsanların bu olaydan haberdar olmalarının yollarından biri de gök sesini duymalardır.
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur:
“ Doğudakiler ve batıdakilerin duymaları için gökten seslenecek olan seslendiği zaman, Kaim (a.f) zuhur edecektir.”[7]
Bu ses, müminlerin sevinç kaynağı olacaktır. Kötü insanların için ise; kötü işlerinden el çekmeleri ve evrensel ıslahçının dostlarından ve yardımcılarından olmaları için uyarı olacaktır.
Bu sesin nasıllığı ve niteliği hakkında elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bunlardan birisinde İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Bir seslenici, gökten Kaim’in (a.f) ve babasının adını seslenecektir.”[8]
Nefs-i Zekiye’nin Öldürülmesi
Nefs-i Zekiye; Kamil olmuş, rüşte ulaşmış veya hiç kimseyi öldürmemiş temiz ve günahsız insan manasına gelir. Nefs-i Zekiye’nin öldürülmesi; İmam Mehdi’nin (a.f) kıyamından önce günahsız birisinin hazretin muhalifleri tarafından öldürülmesi demektir.
Rivayetlere göre; bu cinayet, İmam Mehdi’nin (a.f) kıyamından on beş gün önce gerçekleşecektir. İmam Sadık (a.s) bu konu hakkında şöyle buyuruyor:
“Kaim’in (a.f) kıyamı ile Nefs-i Zekiye’nin öldürülmesinin arasında yalnızca on beş gece fasıla bulunmaktadır.”[9]
İmam Mehdi’nin (a.f) zuhuru hakkında rivayetlerde birçok nişane ve alametler nakledilmiştir. Onlardan bir kısmı şunlardır:
“Deccal’in çıkışı (Deccal; çok çirkin, hilekâr ve birçok insanı sapıklığa sürükleyen bir kimsedir), Ramazan ayında güneş ve ay tutulması, fitnelerin aşikâr olması, birisinin Horasan’dan kıyam etmesi.”
Bu nişaneler bazı kitaplarda geniş bir şekilde açıklanmıştır.
Kaynak:
[1]- Ukdu’d-Durer, s.73
[2]- Gaybet-i Numani, bab.14, h.9, s.261
[3]- Kemaluddin, c.2, bab.57, h.10, s.557
[4]- Gaybet-i Numani, bab.18, h.1, s.310
[5]- Gaybet-i Numani, bab.14, h.67, s.289
[6]- Gaybet-i Numani, bab.14, h.13, s.264
[7]- Gaybet-i Numani, bab.14, h.14, s.265
[8]- Gaybet-i Numani, bab.10, h.29, s.187
[9]- Kemaluddin, c.2, bab.57, h.2, s.554