-->

Kıyamet Yakın Olduguna Dair

Kıyamet Yakın Olduguna Dair
Milyarlarca insan büyük bir hırsla mallarına mal katmaya, bankalara para yığmaya, har vurup harman savurmaya devam etsinler, oysa kıyamet çok yakın. Dünyanın sonu çok yakın ama bu gerçeğin farkında bile değiller. Kıyamet koptuğunda taş taş üzerinde kalmayacak, insanların emek emek yığdıkları bütün mallar, inşa ettikleri saraylar, villalar, bahçeler kökünden sökülüp atılacak, dünya neye uğradığını şaşırıp paramparça olacak. Peygamberimiz hadislerine göre kıyamet bir göktaşının dünyaya çarpması ile başlayacak, dünyaya çarpan göktaşının tekrar dönüp bir kere daha dünyaya vuracak. Kıyametin ardından da dünyada yaşam tekrar mümkün olmayacak. Geriye tek bir insan, tek bir bitki, tek bir hayvan, tek bir bina dahi kalmayacak…

Gördüğünüz gibi günümüzde insanlar dinden çok uzaklaştılar, Deccal tüm dehşetini saçarak insanları imansızlığa sürükledi. Yeryüzünde şu anda milyarlarca insan şeytanın peşine takılmış gidiyor. Kıyamet aslında çoktan kopacaktı ama Allah Hz. Mehdi’nin ve Hz. İsa’nın zuhuru için kıyameti erteledi. Bakın peygamberimiz hadiste Hz. Mehdi’nin kıyametten önce zuhur edeceğini nasıl bildiriyor:

“Dünya hayatının sona ermesine bir gün bile kalsa, Allah zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak, Ehl-i beytten birini gönderecektir.”

“Ahir zamanda mutlaka bir adam zuhur edecektir. Bu kişi benim ehl-i beytimden olacaktır. Buna Mehdi denecektir. Daha sonra da Deccal ortaya çıkacak, Hz. İsa (a.s.) ile Mehdi birlikte yardımlaşarak Deccal’i öldüreceklerdir.”

Şu anda birçok İslam alimi kıyametin yakın olduğunu, Hz. Mehdi’nin ve Hz. İsa’nın yeryüzünde olduğunu insanlardan gizliyorlar. Bediüzzaman Hazretleri ise Kastamonu Lahikası’nın, 26. sayfasında Allah’ın izniyle kıyamet vaktini Hicri 1545, Ramazan ayının onuncu günü saat iki olarak vermiştir:

“L TEZÂLÜ TÂİFETÜN MİN ÜMMETÎ.” “Ümmetimden bir taife zail olmayıp devam edecektir.” (şedde sayılır, tenvin sayılmaz) fıkrasının makam-ı cifrisi, bin beşyüz kırkiki (1542- M. 2117) ederek nihayet-i devamına îma eder. “Gaybı yalnız Allah bilir.” “ZÂHİRİNE ALE’L-HAK.” “hak üzerinde devam edecektir.” (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi binbeşyüz altı (1506- M. 2082) edip, bu tarihe kadar zâhir ve aşikârane, belki galibane; sonra tâ kırk ikiye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın îma eder. Ve’l-ilmû indAllah; “Gerçek ilim ancak Allah Katındadır.” “HATT YE’TİYALLAHÜ Bİ EMRİHΔ

 “Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar)” (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi binbeşyüz kırk beş (1545- M. 2120) olup, kâfirin başında kıyamet kopmasına îma eder. Lâ ya’lemu’l-ğaybe illAllah. (Gaybı Allah’tan başkası bilemez.)
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Hicri 1506’ya kadar yani miladi 2082’ye kadar İslam “galibane” olacak demekte yani, İslam’ın mükemmel yayılarak, gücünü arttırarak, katlanarak hakim olup gelişeceğini müjdelemektedir.

Üstad “Hicri 1506’dan sonra yani 2082’de bozulma başlayacağını bildirmektedir. Çünkü Hz. Mehdi ve İsa Mesih vefat edecek, İslam bozulmaya başlayacak, artık Hristiyanlık, Musevilik kalkacak, dinsizlik gittikçe yaygınlaşacak, Müslümanlar ibadetlerini gizli gizli yapmaya başlayacaklar yani İslam mağlubiyet içine girecektir. Tabii en doğrusunu Allah bilir.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri İslam’ın çöküş noktası olarak Hicri 1542 tarihini yani 2117 tarihini vermektedir. Bu tarihten sonra İslam’ın tamamen ortadan kalkacağı, Kuran’ın göğe ref edileceği çok zorlu iki-üç yıl geçeceğini ve Hicri 1545 gibi yani 2120’de kıyametin kopacağını bildirmektedir. Tabii en doğrusunu Allah bilir.

Hz. Mehdi hayatta, Hz. İsa hayatta ve zuhur vaktini bekliyorlar. Bediüzzaman sözlerinde kıyametin tarihini Hicri 1545 (Miladi 2120) olarak bildiriyor. 

Dünya şu anda son zamanlarını yaşıyor. Kıyametten önce Hz. Mehdi’nin ve Hz. İsa’nın insanları dine yöneltmesiyle çok muhteşem bir altınçağ dönemi yaşanacak. Daha sonra bu iki mübarek insanın vefatıyla birlikte tekrar bozulma olacak ve insanlar Deccal’e uyup dinlerini terk edecekler. Yeryüzünde Allah diyen kalmayacak, Kuran tamamen dinsizler tarafından yok edilecek. “Dünyanın aklı hükmünde olan Kuran’ın göğe ref edilmesiyle,” göğe alınmasıyla,“artık dünya divane olur (aklını kaybeder)” diyor Bediüzzaman. Bunun üzerine de kıyamet inkar edenlerin üzerine kopacak, Allah o dönemde yaşayan çok az sayıda müminin ruhunu, o büyük acıyı tatmamaları için kıyametten önce alacak…

“İnkârcılar: Kıyamet bize gelmeyecek, dediler. De ki: Hayır! Gaybı bilen Rabbim hakkı için o, mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile Ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyüğü de şüphesiz, apaçık kitaptadır (yazılıdır).”(Sebe, 34/3)
Kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir, ama insanlar yine de yüz çeviriyorlar.
İnsanlar sakin sakin sokaklarda, alışveriş merkezlerinde gezerlerken her gün bir adım daha kıyamete yaklaşıyorlar. Peygamberimizin söylediği kıyamet alametlerinin çoğu gerçekleşmiş olmasına rağmen bu gerçeğin de bilincinde değiller. Şu anda hadislerde bildirilen kıyametten önceki son dönemdeyiz. Allah bir ayetinde şöyle buyuruyor:

“Şüphesiz, kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim.” (Taha Suresi, 15)

Fakat Allah rahmetinden ve şefkatinden kıyametin yaklaştığını gizlemiyor ve peygamberimiz birçok hadisinde kıyametle ilgili detay veriyor. Resulullah: “Ben kıyametin kopacağı aynı saatte gönderildim. Ancak, şunun şunu geçmesi gibi ben kıyamet saatini geçip biraz evvel geldim!” buyurdular ve orta parmağı ile şehadet parmağını gösterdiler. (Kütübi Sitte, Müstevrid İbnu Seddad el-Fihri’den ravi edilmiştir, hadis no 5026) Tirmizî, Fiten 39, (2214).]

Kıyamet alametlerinden hangilerinin gerçekleştiğine kısaca değinirsek; Kabe’de kan akıtılması, Lulin kuyruklu yıldızının çıkışı, arka arkaya güneş ve ay tutulmalarının yaşanması, depremlerin artması, Afganistan’ın işgali, tozlu dumanlı fitne (11 Eylül), Bağdat’ın alevlerle yok edilmesi, Irak’ın üçe bölünmesi, Irak’ın para birimin değişmesi, Irak savaşında bir ordunun kaybolması gibi birçok alamet sayabiliriz. Daha sonra başka bir yazımda bu alametlerin detaylarını sizlerle paylaşacağım. Bütün bu peygamberimizin kıyamet habercisi olarak bildirdiği alametlerin ard arda gerçekleşmesi kıyametin yakın olduğunu gösteriyor.

Peygamberimiz hadislerde ayrıca dünyanın 7000 yıllık ömrü olduğunu bunun da 5600 yılının geçtiğini bildiriyor. Bu hadis gerçekten de çok önemli bir hadis. Çünkü bu hadis ahir zamanda olduğumuzun, kıyametten önceki son dönemde olduğumuzun bir delili niteliğindedir. Bu yüzden iyice anlaşılması ve öğrenilmesi son derece önemlidir. Peygamberimiz dünyanın 7000 yıllık ömrü ifadesiyle bir takvim başlangıcına işaret etmektedir. Bakın hadislerde dünyanın ömrü nasıl anlatılıyor:
Enes Malik ‘den tahric etti. O dedi ki, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: 

DÜNYANIN ÖMRÜ, AHİRET GÜNLERİNDE YEDİ GÜNDÜR. Allah-u Teala buyurdu ki: RABBİN KATINDA BİR GÜN SİZİN SAYDIKLARINIZDAN BİN YIL GİBİDİR. Kim bir din kardeşinin Allah yolunda bir ihtiyacını görürse, Allah Teala onun için gündüzlerini oruçla, gecelerini de ibadetle geçirmişcesine 


ŞU DÜNYANIN YEDİ BİN YILLIK ÖMRÜ MÜDDETİNCE SEVAP YAZAR. 1

Amr bin Yahya, ens hakkında elala’ bin Zeyd’e bildirdik Allah ondan razı olsun dedi ki: Allah’ın Resulu dedi ki (S.A.V): DÜNYANIN ÖMRÜ AHİRET GÜNLERİNDEN YEDİ GÜNDÜR. Yüce Allah dedi ki: Gerçekten senin Rabbinin katında bir gün sizin saymakta olduğunuz bin yıl gibidir. 2
Bir rüya gördüm, onu Resulullah’a (S.A.V.) anlattım. Kendindeki sözü zikretti: Ya Resulullah birden ben seninle içinde yedi derece olan bir minberin (kürsünün) üzerindeyim, sen onun en yüksek bir derecesindesin, (S.A.V.) dedi ki: İçinde yedi derece olan minbere gelince, ben onun en yüksek bir derecesindeyim, DÜNYA İSE YEDİ BİN SENE…3

Dakkak b. Zeyd-ü Cüheni ‘den rivayet ettiler:
Ben gördüğüm bir rüyayı Resulullah (s.a.v.) ‘e anlattım. Bu rüyada Peygamber (s.a.v.) yedi basamaklı bir minberin en üst basamağında idi: O buyurdu ki, YEDİ BASAMAKLI GÖRDÜĞÜN MİNBER ŞU DÜNYANIN ÖMRÜ OLAN YEDİ BİN SENEDİR.4

Ehl-i sünnet alimlerinden Hüsameddin el- Muttaki’nin eseri Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman kitabınında yer alan bu hadislere göre Peygamberimiz (s.a.v.) dünyanın ömrünün 7000 sene olduğunu bildirmektedir. Yine birçok ehl-i sünnet alimlerinin eserlerinde örneğin Muttaki Hazretlerinin, Kenzu’l-Ummal, h.no: 16459’da, Muhammed Tahir b. Ali el-Hindî ‘nin eseri Tezkiretu’l-Mevduat, I/223’de, İmam Sahavî, el-Makasidu’l-hasene (Deylemi’den naklen), I/693, h.no: 1243.’de, El Munavî’nin Feyzu’l-Kadir, III/547; h.no: 4278 (Deylemi’den naklen) de, Bayezid Bistamî Hazretleri’nin Miftahu’l-Cifr adlı eserinde dünyanın ömrünün 7000 yıl olduğu konusuyla ilgili hadislere yer verilmiştir. Bu da ehl-i sünnet alimlerinin ittifakla bu konuyu kabul ettiklerini gösteren çok açık bir delildir.
Yine büyük hadis alimlerinden ve Hanbeli mezhebinin kurucusu olan İmam Ahmed İbni Hanbel gibi birçok alimin birbirlerinden naklettikleri bir hadiste. Peygamberimiz (s.a.v.) kendine kadar dünyada geçen zamanın 5600 yıl olduğunu bildirerek bir takvimin başlangıç tarihine dikkat çekmiştir:

Ahmed İbni Hanbel İlel’inde nakletti. İsmail b. Abdülkerim, Abdüssamed’den O da Vehb’den rivayet etti:
Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir. (Hac Suresi, 47)

Kıyamet gerçekten de çok yakın. Kıyametten önce son kez İslam tüm dünyaya hakim olacak. Bu yüzden yaşadığımız bu dönem çok değerli. Bu dönemde iman edenler, Allah yolunda gayret edenler, samimiyetle infak edenler, sürekli Allah’ın dinini tebliğ edenlerin kazandığı sevap İslam hakim olduktan sonra yapanların kazandığı sevapla bir olmaz. Bu yüzden hiç vakit kaybetmeden yüzünüzü Allah’a dönün, kalbinizi Kuran’la doldurun ve O’nun dinine hizmet edin. Ve böylelikle ahirette salihler arasına katılın.

Size ne oluyor ki, Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten önce infak eden ve savaşanlar (başkasıyla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Allah, her birine en güzel olanı va’detmiştir. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Hadid Suresi, 10)

Kaynaklar:
1. (Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 88)
2. (Elkesfu An mucavezeti Hazihilumme el Elf ve Elluma fi Ecvibeti el’-Esile, Suyuti, sf. 10)
3. (Elkesfu An mucavezeti Hazihilumme el Elf ve Elluma fi Ecvibeti el’-Esile, Suyuti, sf. 10)
4. (Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 89)
5. (Ali B. Hüsameddin el-Muttaki, Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir zaman, sf. 89)
6. (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed b. Resul el-Hüseyni el-Berzenci, Pamuk Yayıncılık, İstanbul, 2002, s. 299)


Holy Quran Hz.Mahdi Unknown

Benzer Yayınlar

Post a Comment

Iklan Atas Artikel

Iklan Tengah Artikel 1

Iklan Tengah Artikel 2

Iklan Bawah Artikel