5 November 2017

Ahir Zaman’da Son Krallık Kral Abdullah (Abdullah Bin Abdülaziz El-Suud)



Ahir Zaman’da son Krallık İmam Caferi Sadık (as)

“Her Kim ‘Abdullah’ın ölüm haberini bana verirse, ben de Kâim (İmam Mehdi)’nin zuhur haberini ona veririm.”

İNTİZAR - Ehl-i Beyt (as)'dan İmam Mehdi (af)'nin zuhuru hakkında nakledilen bir çok rivayet mevcuttur. Ancak bu hadislerin içerisinde Hicaz (Suudi Arabistan) bölgesinde gerçekleşmesi beklenen olaylara işaret eden ve dikkatimizi çeken yaklaşık 25 tane hadise ulaşabildik. Bunların içerisinden 9 tane hadisi sizlerin istifadenize sunuyoruz:

Ehl-i Beyt (as)'ın kanalıyla gelen, “al-i falan veya ib-i falannın arasında ihtilaflar vuku bulacak ve bunlar arasında iktidar savaşı baş gösterecek” tarzında zuhur alametlerini işaret eden hadisler gerçekten de çok ilginçtir. Özelikle de zikredeceğimiz hadislerdeki alametler, tabi ki kesin olmamakla birlikte günümüzde yaşanan olaylarla bir çok yönden benzerlikler göstermektedir.

1-“Her kim ‘Abdullah'ın ölüm haberini verirse, ben de kesin olan Kaim (İmam Mehdi)'nin zuhur haberini ona veririm.” Daha sonra şöyle buyurdular: “Abdullah'ın ölümünden sonra insanlar, yerine geçecek şahsa tabi olmayacak, bu ihtilaf ve çekişme Allah'ın isteğiyle gerçek emir sahibinin (af) zuhuruna kadar devam edecektir. Yıllar süren hükümetleri son erecek, birkaç ay veya birkaç günlük iktidara dönüşecektir.” Ebu Basir diyor ki, sordum: “Acaba bu olay çok sürecek mi?” Buyurdular ki: “Asla! Bu padişahın (Abdullah'ın) ölümünden sonra hicaz kabileleri arasında çekişmeler baş gösterecektir.” (Biharu'l-Envar, c. 52, s. 210)

2-İmam Muhammed Bakır (as): “O (Abdullah) kendi hizmetçilerinden biriyle evlenecek ve o hizmetçinin eliyle öldürülecek, onun ölümü kırk gün gizli tutulacaktır.” (Kemalu'd-din Saduk, s. 655)

3-İbni Ebu Yakub'tan nakledilen bir hadiste, İmam Sadık (as) bana buyurdular ki: “Elinin parmaklarıyla say; falan (Abdullah)'ın helak olması, Süfyanî'nin ortaya çıkması, Nefs-i Zekiye'nin öldürülmesi.” Sonra şöyle buyurdu: “Zuhurun gerçekleşmesi falanın helak olmasıyla olacaktır.” (Biharu'l-Envar, c. 52, s. 234)

4-İmam Sadık (as): “Zuhur, al-i felan (Al-i Suud)'dan falanın ölmesiyle gerçekleşecektir.” (Gaybet-i Numanî, s. 137)

Bir çok alim, bu ve buna benzer rivayetlerde geçen “al-i falan veya ibn-i falan”dan kastın Al-i Suud olduğunu vurgulamıştır. Rivayette geçen “falan” kelimesinin de “Abdullah” ismi olduğu daha önceki rivayette açık bir şekilde zikredilmiştir. Bir kısım ulema da “ib-i falan”dan kastın, İbn-i Abbas olduğunu söylemişlerdir.

Mehdeviyet konusunda bir çok araştırması olan Allame Korânî, “Hadislerde geçen ‘al-i falan veya ibn-i falan'dan maksat, günümüzde Suudi Arabistan'da hüküm süren Suud Ailesi'dir.” demektedir.

Bu tür rivayetlerde Masum İmamlar (as)'ın, genelde kabile ismi vermeden üstü kapalı olarak konuşmaları, bir kısım âlimlerimiz tarafından şu şekilde yorumlanmıştır: İleride, bu ismi taşıyacak kabilenin, isimlerinin Ehl-i Beyt (as)'ın hadislerinde geçmelerinden rahatsız olup Ehl-i Beyt dostlarına daha çok zulmetme ihtimalinden dolayı, Masum İmamlar isim vermeden zikretmişlerdir.

5-İmam Muhammed Bakır (as): “Eğer falanın oğulları ihtilafa düşerlerse, zuhur yakındır, zuhur yakındır. Zuhurun gerçekleşmesi onların aralarındaki ihtilafa bağlıdır. Eğer aralarında ihtilaf baş gösterirse, Ramazan ayında gökten gelecek nidayı bekleyiniz. Sesin duyulmasıyla halk onlara karşı ayaklanacak, iktidarları dağılacaktır, arkasından Süfyanî ortaya çıkacak, arkasından ‘Seyyid-i Horasanî' onların üzerine yürüyecektir.” (Beşaretü'l-İslam, s. 52)

6-Ebu Basir diyor ki: İmam Caferi Sadık (as)'a arz ettim: “Ben babanız İmam Muhammed Bakır (as)'ın şöyle buyurduğunu duydum: ‘Al-i Muhammed'in Kaim (İmam Mehdi)'nin iki gaybeti vardır, biri diğerinden daha uzundur.' İmam sadık: ‘Evet, şunlardan sonra bu gaybet son bulacak: Al-i felanın (Al-i Suud)'un arasında ihtilaf çıkacak, Süfyanî zuhur edecek, belalar şiddetlenecek, ölümler çoğalacak ve halk kaçıp Allah'ın evine ve Peygamberinin haremine sığınacaktır.'” (Biharu'l-Envar, c.152, s. 157)

7-İmam Sadık (as): “İbn-i falan (Al-i Suud) arasındaki ihtilaflar zuhurun kesin alametlerindendir.” (Beşaretü'l-İslam, s. 449)

8-İmam Sadık (as): “Falanın oğulları (Suud Ailesi) ihtilafa düşerse, güçleri zayıflar, herkes onlara karşı cesaretlenir, Arap onlara itaat etmez, her güç sahibi onlara el kaldırır, Şamlı (Süfyanî) ortaya çıkar, Yemenî (Yemenli) başkaldırır, Hasanî harekete geçerse, o zaman Mehdi zuhur edecektir.” (Beşaretü'l-İslam, s. 138)

9-İmam Sadık (as): “Medine'de bir adamı öldürecekler.” Sordular: “Süfyanî mi onu öldürecek?” Buyurdular ki: “Hayır, onu, falanın oğullarının (Suud Ailesi'nin) askerleri öldürecek. Onu suçsuz yere öldürdükleri için, Allah, artık onlara mühlet vermeyecek.” Sonra buyurdular ki: “İşte o zaman zuhuru bekleyiniz.”

Hadislerde geçen “Al-i falan” veya “İbn-i falan”dan maksadın “Al-i suud” yani Suud Ailesi olduğunu söylemiştik. Ancak dikkatimizi çeken diğer bir konu; hadislerde geçen falanın çocukları veya falan aile ve ahir zamandaki bu olaylar, padişahlığın ve krallığın Hicaz (Suudi Arabistan) topraklarında sürdüğü bir zamanda vukuu bulacak olmasıdır. Zira kraliyet babadan oğula veya aile içerisinde bir birine geçmesiyle olur. Şuan Ortadoğu'da bir kaç ülkenin dışında krallık neredeyse bitmiş durumdadır. Bir çok Arap ülkesi cumhuriyet tarzı yönetimlere geçmiştir. Şu an hicaz bölgesinde sadece Suud Kraliyet ailesi vardır. Bu notu aktardıktan sonra hadislerin ışığında “Abdullah ve Suud krallığı”  için şu özelikleri zikredip özetleyebiliriz.

1-İsmi “Abdullah”tır.

2-Hicaz (Suudi Arabistan)'da hüküm sürecek.

3-İmam Mehdi (af)'in zuhuruna yakın öldürülecek.

4-Onun ölümü, hizmetçisi tarafından olacak.

5-Onun ölümü kırk gün gizli tutulacak.

6-Onun ölümüyle iktidarlarında ihtilaf baş gösterecek.

7-Krallıkları ihtilaflar yüzünden zayıflayıp dağılacak.

8-Ehl-i Beyt düşmanlarındandır.

9- Onun ölümüyle, bölgede bir takım olaylara ortaya çıkacak.

10-Abdullah'ın ölümüyle Zuhur arasındaki mesafe çok kısa olacaktır.



EmoticonEmoticon